Merkezi iklimlendirme tesisinde iklimlendirme
Bu modülde, iklimlendirme endüstrisinde en yaygın olarak kullanılan üç iklimlendirme sistemini inceleyecek ve merkezi bir iklimlendirme tesisinin çeşitli bileşenleri hakkında kapsamlı bir fikir edineceksiniz.
İklimlendirme, herhangi bir ticari binanın kritik bir parçadır. Bu modülde, iklimlendirmenin temellerini ele alacak, en yaygın iklimlendirme sistemi türlerini açıklarken bir merkezi iklimlendirme sisteminde kullanılan bileşenlere ve pompalara daha yakından bakacağız.
Üç ana iklimlendirme sistemi türü bulunmaktadır.
Öncelikle bireysel veya oda klimaları var. Bunlar, konut uygulamalarında kullanılır ve yaklaşık 5 ton ya da 17 kW gibi sınırlı soğutma kapasitesiyle bir veya iki odaya hizmet verir.
İkincisi, değişken soğutucu akışkan debili sistemler, yani VRF'ler var. Bunlar, restoranlar veya küçük ofisler gibi hafif ticari kurulumlarda kullanılır ve fan coil üniteleri, soğutucu akışkan boruları ve kanallardan oluşur.
Son olarak, merkezi soğutma sistemleri var. Bunlar büyük ticari alanlarda veya sanayi kuruluşlarında kullanılır ve soğutma grupları, pompalar, klima santralleri, soğutma kuleleri, kontrol vanaları ve boru şebekeleri gibi ana bileşenlerden oluşur.
Şimdi dikkatimizi, tipik bir soğutma sisteminde kullanılan çeşitli alt sistemlere çevirelim.
Soğutma sistemi genellikle 5 ana devreden oluşur: soğutma, ısı reddetme devresi, soğutulmuş su devresi, hava dağıtımı ve kontrolleri için terminal üniteleri.
Bunlara tek tek bakacağız.
İlk olarak, soğutma devresi var. Bu devre, soğutucu akışkanın çeşitli aşamalarda hal değiştirmesini sağlayan kondenser ve evaporatörden oluşan bir soğutma grubu içerir; evaporatör ısıyı emerken, kondenser ısıyı reddeder.
Sonra ısı reddetme devresi var, bu, soğutma kulelerinden, kondenser su pompaları ve su arıtma sistemlerinden oluşur.
Ardından, soğutulmuş su devresi var. Soğutulmuş su dağıtım pompalarından oluşur ve Klima Santralleri (AHU), Fan Coil Üniteleri veya Tavana Asılı Üniteler (CSU) gibi terminal ünitelerine soğutulmuş su sirkülasyonu sağlar.
Klima santralleri, fan coil üniteri ve tavana asılı üniteler, ısıyı havadan soğutulmuş suya doğrudan veya bir hava kanalları ağıyla aktarır.
Son olarak, kontrol devresi var. Kontrol devresi, bir HVAC tesisinin tüm alt sistemlerini kolay izleme ve kontrol için tek bir sisteme entegre eder. Buna soğutma grupları, pompalar, soğutma kuleleri, terminal üniteleri, soğutma kulesi fanları ve su arıtma sistemleri dahildir. Sistem bağlı değilse bağımsız bir sistem olarak çalışır ve çok verimsiz olabilir. Bağlantılı bir sistem hem daha verimlidir hem de güvenilirdir ve içinizin rahat olmasını sağlar.
Artık merkezi iklimlendirme sisteminin nelerden oluştuğunu bildiğimize göre, sistemde pompaların oynadığı role bakabiliriz.
Sistemin toplam enerji tüketiminin sadece %5'inden sorumlu olmasına rağmen pompalar, tüm soğutulmuş su sistemlerinin kalbidir. Pompalar, binadaki tüm ekipmanların nasıl performans gösterdiğini etkiler. Başka bir ifadeyle chiller, soğutma kuleleri, klima santralleri ve fan coil ünitelerinin performansı, doğrudan pompanın performansına bağlıdır.
Bir merkezi iklimlendirme sisteminde pompalar, kapalı bir sistem olan soğutulmuş su dağıtım devresinde kullanılabileceği gibi açık bir sistem olan evaporatif kondenser su devresi sirkülasyon sisteminde de kullanılabilir.
Kapalı devre hidrolik devresine soğutulmuş su pompaları kurarken borulardaki su, harici takviye suyu sistemiyle doldurulur.
Burada pompalar, boru şebekesinde, vanalarda, dirseklerde soğutma grupları ve klima santrallerinin soğutma serpantinlerindeki sürtünme direncinin üstesinden gelecek şekilde boyutlandırılır. Öte yandan, açık bir devreye kondenser su pompaları kurmak, boru şebekesini soğutma kulesindeki atmosfer basıncına maruz bırakır.
Burada, pompalar da boru şebekesi, vanalar ve dirseklerdeki sürtünme direncini aşacak şekilde boyutlandırılır. Ancak kapalı devrenin aksine açık devredeki pompalar, soğutma kulesinin statik yüksekliğinin de üstesinden gelmelidir.
Son olarak, herhangi bir açık devre sistemde, sistemin Net Pozitif Emme Yüksekliği, pompanın gerektirdiği NPEY değerinden yüksek olmalıdır. Bu şekilde, zararlı kavitasyonu önleyebilirsiniz.
İklimlendirme sistemlerinin temelleriyle ilgili modülümüzün sonuna geldik.