Sıcaklık kontrol sisteminin optimizasyonu
Sıcaklık kontrol sistemini nasıl optimize edebileceğinizi ve vana kullanım ihtiyacını nasıl ortadan kaldırabileceğinizi öğrenin
Endüstriyel uygulamalarda, doğru proses sıcaklığı sağlamak üretimin verimliliği, güvenilirliği ve nihai ürün kalitesi açısından çok önemlidir.
Bu bölümde sıcaklık kontrolüne kısa bir giriş yapılacak, sistem optimizasyonunun sağladığı faydalar açıklanacak ve bir akıllı çözüm önerilecektir.
Kısa bir tanımla başlayalım:
Endüstriyel uygulamalarda sıcaklık kontrolü hem ortam sıcaklıklarının ayarlanmasını (mezbahalarda soğutma tünelleri gibi) hem de belirli maddelerin sıcaklığının ayarlanmasını ifade eder (pastörizasyon işlemlerinde sütün ısıtılması gibi).
Sıcaklık kontrolü, ısıtma, soğutma ve – 123 °C’ye kadar dondurmayı kapsar.
Sıcaklık kontrol sistemlerinin genel anatomisi, farklı uygulamalarda oldukça benzerdir.
Tüm uygulamalarda kondensatörler, evaporatörler, chiller üniteleri, borular, vanalar ve soğutma kulelerinden oluşan büyük bir sistemde pompa sadece bir bileşendir.
Bu tür sistemleri optimize etmek için pompanın ötesine bakmak gerekir.
Aslında uluslararası araştırmalar sadece pompaya odaklanmanın %10’a varan enerji tasarrufu sağlayabileceğini, sistem optimizasyonuna odaklanmanın ise yaklaşık %30 enerji tasarrufu sağlayabileceğini gösteriyor.
Optimizasyon aynı zamanda uzun vadeli bir bakış açısı uygulanması anlamına gelir.
Sıcaklık kontrolünde, işletme maliyetleri, sermaye maliyetlerine göre 20’ye 1’dir, bu nedenle toplam ömür boyu maliyete odaklanmak ileride daha büyük tasarruf sağlayacaktır.
Bunları göz önünde bulundurarak doğru sıcaklık kontrol stratejisini seçmek daha fazla önem kazanmaktadır.
Bir ısıtma, soğutma veya dondurucu sistemini kontrol etmenin temelde üç yolu bulunur:
En yaygın yollardan biri, kısma vanalı sabit hızlı pompalar kullanarak, ısı eşanjörüne giren su miktarını ayarlamaktır.
Ancak bu etkili bir strateji değildir çünkü vana kapandığında önemli düzeyde basınç kaybına neden olur ve basınç kaybı her zaman enerji kaybına eşittir.
Ayrıca vananın kendisi hem gürültülüdür hem de düzenli bakım gerektirir.
Başka bir strateji bir frekans konvertörü ile fark basıncı izleyen ve ayarlayan bir sensör eklemektir.
Bu şekilde vanada yüksek basıncı ve buna bağlı basınç kaybını önlersiniz.
Bu şekilde enerji tüketimi azalırken sistem ısı eşanjörüne su akışını kontrol etmek için yine de bir ayar vanası kullanmaktadır.
Ancak üçüncü bir yol daha var.
Grundfos olarak talebe dayalı sistemler oluşturulmasını öneriyoruz.
Bunun için, çıkış sıcaklığını ölçen ve buna göre pompaya debiyi ayarlama sinyali veren sıcaklık sensörlerine sahip akıllı pompalar kurulabilir.
Bu sayede kısma vanası ihtiyacı ortadan kalkar ve yük profili ne olursa olsun her zaman verimli çalışma sağlanır.
Özetleyelim:
Akıllı sıcaklık kontrolü sağlamak için pompanın ötesine bakmak ve sisteme odaklanmak gerekir.
Optimize sistem sağlamak için sadece sermaye yatırımına değil toplam ömür boyu maliyetlere odaklanılmalıdır.
Talebe dayalı sistemler tasarlayarak, sisteminizi basitleştirebilir, bakım maliyetlerinizi azaltabilir, sesi azaltabilir ve verimi artırabilirsiniz.