Veri merkezlerinde yedeklilik
Yedekliliğin önemini ve veri merkezleri için neden kritik bir konu olduğunu keşfedin.
Bu modülde, yedekliliğin önemini ve veri merkezleri için neden kritik olduğunu derinlemesine kavrayacaksınız. Ayrıca veri merkezlerinin karşılaştığı zorlukları ve Distributed Pumping - DiPu sisteminin bu sorunlara nasıl çözüm sunduğunu da öğreneceksiniz.
Yedekliliğe bakarak başlayalım. Veri merkezlerinde yedeklilik, altyapıda kritik bileşenlerin yedeklerini bulundurarak kesintisiz ve güvenilir çalışma sağlamayı, donanım arızaları veya güç kesintileri nedeniyle arıza ve veri kaybı risklerini en aza indirmeyi içerir. Veri merkezi tasarımında yedeklilik, bileşen arızalarının ciddi sonuçlarını önlemek için kritik önemdedir. Hizmet Düzeyi Sözleşmesi (SLA) çalışma süresi garantisi, müşteriler için beklenen duruş süresini ve hizmet güvenilirliğini tanımlar.
Çeşitli yedeklilik düzeyleri bulunur:
- N,
- N+1.
- 2N ve 2N+1.
- N, temel kapasiteyi belirtir.
N kapasiteli veri merkezinde, tasarımına göre çalışması için her şey bulunur ancak yedeklilik bulunmaz. Yani donanım arızası veya bakım için herhangi bir hazırlık bulunmaz. N+1, bir sonraki yedeklilik seviyesidir.
Yani arıza veya bakım durumlarında devreye giren ek bir bileşenle tüm IT yükünü çalıştırabilir. 2N seviyesi, yedek olarak kullanılacak tam bir ikizlenmiş altyapı veya ikincil sistem sunar. 2N+1 en yüksek yedeklilik seviyesidir. Sistemde arıza ihtimaline karşın her bileşenin yedeklenmesini garanti eder. Bu yedeklilik seviyesi, sistemlerinin çökmesi durumunda büyük kayıp yaşayacak olan, %100 çalışma süresine ihtiyaç duyan şirketler tarafından istenir.
Yedeklilik seviyeleri Kademe sistemini destekler. Kademe ne kadar yüksekse duruş süresi riski o kadar düşüktür ve veri merkezinin o kadar güvenilir ve kullanılabilir durumda olması beklenir.
Kademeler ve yedeklilik düzeyleri genellikle şu şekildedir:
Kademe I veri merkezlerinde genellikle yedeklilik bulunmaz.
Kademe II veri merkezlerinde bazı yedekli bileşenler bulunur.
Kademe III veri merkezlerinde genellikle N+1 yedeklilik bulunur, örneğin N dört ünite gerektiriyorsa tesiste ekstra bir ünite bulunacaktır.
Kademe IV veri merkezlerinde genellikle 2N+1 yedeklilik bulunur. Bu, %100 yedeklilik artı ek üniteler anlamına gelir.
Veri merkezinin güvenilirliğini sağlamada yedekliliğin kritik rolünü incelerken bu tesislerin karşı karşıya olduğu zorlukları anlamak önemlidir.
Bu zorluklar, aşağıdaki alanlara gruplandırılabilir:
- Artan soğutma ihtiyaçlarını yönetmek.
- Çevresel, politik ve sosyal baskılara cevap vermek.
- Alan sınırlamalarına ve genişleme zorluklarına uyum sağlamak.
Artan soğutma ihtiyaçlarıyla başlayalım. Teknoloji ilerledikçe veri merkezleri, güçlü ve yoğun IT donanımları içerir. Bu, daha fazla ısı üreterek her şeyi doğru sıcaklıkta tutmayı zorlaştırır. Sektör, daha iyi ve daha enerji verimli soğutma çözümlerine ihtiyaç duymaktadır. Çevresel, politik ve sosyal baskılar, veri merkezlerini karbon ayak izini azaltmaya ve enerji verimliliğini artırmaya zorlamaktadır. Sera gazı emisyonlarına katkıda bulunduğu için eleştirilen bu tesisler, daha etkin ve sürdürülebilir soğutma çözümlerine yönelik artan taleplerle karşılaşmaktadır. Bu zorluk, sektörün altyapı ve operasyona yaklaşımını dönüştürüyor.
Diğer bir zorluk ise genişleme. Veri merkezleri, artan depolama ihtiyaçları için ölçeklenebilirlik hedeflemektedir, bu yüzden büyük kurulum ve devreye alma maliyetleri olmadan daha fazla sunucu eklemek için yenilikçi çözümler bulmaları gerekir.
Bu yüzden Distributed Pumping - DiPu, daha büyük tesisler inşa etmeden veri merkezlerini daha sürdürülebilir bir şekilde soğutmak için etkin bir çözüm olarak önemlidir. Bir sonraki modülde bunu daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.